tel tel tel
Kur'an-ı Kerim'den
(Şüphesiz biz, kâfirler için zincirler ve demir halkalar ve alevlendirilmiş bir ateş hazırladık.) Onlar, kıyamette elleri boyunlarına demir zincirler ile bağlanarak Cehennem ateşine sevk edileceklerdir. Orada ebediyyen azab göreceklerdir. İşte küfrün cezası, böyle ebedi Cehennem’dir ve bu ceza, ayn-ı adalettir.
(İnsan, 76/4)
Hadîs-i Şeriflerden
Ellah, gündüz günah işleyen kimsenin tevbesini kabul etmek için geceleyin rahmet elini açarak tevbeleri kabul eder. Gece günah işleyen kimsenin tevbesini kabul etmek için gündüz rahmet elini açarak günahları bağışlar. Güneş battığı yerden doğuncaya kadar (yani kıyamete) kadar bu böylece devam eder gider.
(Müslim, tevbe 31)
Dualardan
Cenab-ı Hak, ehl-i imanı ve Risale-i Nur şakirdlerini böylelerin şerrinden muhafaza eylesin, âmîn.
(Kastamonu Lahikası)
Vecîze
Kanaat eden, iktisad eder; iktisad eden, bereket bulur.
Mektûbat

NURCULUK VE MEHDİLİK İTHAMLARI HAKKINDA

18.10.2024

Ben Molla Muhammed. Yani Hoca Abi olarak maruf bu abd-i aciz, katiyyen ifade ediyorum ki; Risâle-i Nurlarla tanıştığım 1963 senesinden şimdiye kadar “nurculuk” adı altında var olan hiç bir cemiyet ve cemaatle alakam olmadığı gibi, Risale-i Nur dairesi altında “abiler” adı altındaki hiç bir şahısla en ufak bir alakam yoktur ve olamaz. Belki başta Kuran şakirdiyim, hadimiyim, Risale-i Nur talebesiyim. Başka bir davam olamaz. Zira biz Kuran hadimliği ile iftihar edenlerdeniz. Yalnızca bu dairede Hacı Hulusi Bey’in (r.a) derslerine devam ederek üstadlığını kabul etmişim. Bu sözüme bütün hayatım şahiddir. Hiçbir ferd nurculuk cemaat ve cemiyyetleriyle alakam olduğu iddia edemez.

Bununla beraber hakkımda sürekli gündeme gelen “Mehdilik dava ediyor” iftirâsına karşı evvelki gün yapmış olduğum beyana zîyadeten şu hususu da ifade etmek isterim: 

Evvela: Rivayete göre Mehdi, Âl-i Beyt-i Nebevîden olacak. Halbuki ben, zahire göre neseben Al-i Beyt-i Nebevî’den değilim.

Saniyen: Rivâyete göre Mehdi’nin ismi, Muhammed; babasının ismi, Abdullah; annesinin ismi, Âmine olacak. Bazı rivayetlerde ise sadece babasının ismi geçmektedir. Halbuki benim babamın ismi, Resûl; annemin ismi ise Gülo’dur. Bu isimler, zikredilen isimlere muvafık düşmüyor.

Sâlisen: Mehdi, kırk yaşında olacak. Ben, şu an seksen yaşıma yaklaştım. Kabir kapısındayım. Görme kabiliyetimi kaybettim. İşitme kabiliyetimde de zafiyet var. Devamlı alîl, hasta bir insanım. Bununla beraber halimden şikayet etmiyor, Rabb-i Rahimime şükrediyorum.

Rabian: Zahiri vücudum, hadis-i şeriflerde beyan edilen Mehdi’nin zahiri hiçbir evsafına, şemailine benzemiyor.

Bu rivayetler de gösteriyor ki; hakkımda yapılan bu iddia, sadece iftiradan ibarettir.

Muhterem Kardeşlerim!

Ben, kendi günahlarımla meşgulüm. Bu nev’ iftiralarla meşgul olmaya vaktim yoktur. Bu gibi yazıların neşri ise hizmetin selâmeti için zarurete binaen yapılmaktadır. Bu iftiralarda bulunanlarla da alakam yoktur. Onlara şahsî hakkımı helal ediyorum. Kur’an’ın hakkına ise karışmıyorum.

Şu ana kadar kısmen münzevi bir hayat yaşadım. Bundan sonraki hayatımda da Cenab-ı Hak, tevfikini refik ederse, bazen derslere katılmak müstesna, eski günahlarıma keffâreten daha fazla münzevi yaşamak, cem’iyyet-i beşeriyyeden çekilmek istiyorum.

Bu sözlerimi okuyup dinleyenlere selam olsun.

Pür-kusur bir abd-i müznib

Muhammed DOĞAN

Bu yazi 2380 defa gösterilmiştir.

Yorum yapabilirsiniz :

İsim
Eposta ( Sitede görünmeyecek )
Yorum
Doğrulama Kodu
Gönder

Yorumlar :

Henüz yorum yapılmamış.

Muhammed Doğan'ın (Molla Muhammed el-Mûşî el-Kersî) beyanatları Nurmend.com sitesinden başka bir platformda yayınlanmamaktadır. © 2014-2025 | Her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Nurmend - Şerhmend
0.276 sn. deSen
↑ Yukarı