tel tel tel
Kur'an-ı Kerim'den
(Şüphesiz biz, kâfirler için zincirler ve demir halkalar ve alevlendirilmiş bir ateş hazırladık.) Onlar, kıyamette elleri boyunlarına demir zincirler ile bağlanarak Cehennem ateşine sevk edileceklerdir. Orada ebediyyen azab göreceklerdir. İşte küfrün cezası, böyle ebedi Cehennem’dir ve bu ceza, ayn-ı adalettir.
(İnsan, 76/4)
Hadîs-i Şeriflerden
Ellah, gündüz günah işleyen kimsenin tevbesini kabul etmek için geceleyin rahmet elini açarak tevbeleri kabul eder. Gece günah işleyen kimsenin tevbesini kabul etmek için gündüz rahmet elini açarak günahları bağışlar. Güneş battığı yerden doğuncaya kadar (yani kıyamete) kadar bu böylece devam eder gider.
(Müslim, tevbe 31)
Dualardan
Cenab-ı Hak, ehl-i imanı ve Risale-i Nur şakirdlerini böylelerin şerrinden muhafaza eylesin, âmîn.
(Kastamonu Lahikası)
Vecîze
Kanaat eden, iktisad eder; iktisad eden, bereket bulur.
Mektûbat

MESÂİL-İ ÎMANİYYENİN MÜNÂKAŞA SÛRETİNDE BAHSİ CÂİZ DEĞİLDİR

23.01.2020

 

Muhterem okuyucularımız ve değerli dostlarımız!

Kitâplarımızı satın alıp okumak ve duâlarınıza bizi dâhil etmenizden dolayı sizlere müteşekkiriz. Dostluk ve kardeşliğin îcâbı ba’zı durumlarda bizleri müdafaa ederken, edille-i şer’ıyyeden, ya’nî  Kitâb, Sünnet, İcmâ’-ı Ümmet, Kıyâs-ı Fukahâ ile bu zamânda Kur’ân-ı Azîmüşşân’ın en güzel bir ma’nevî tefsîri olan Risâle-i Nûr’un esâslarından ayrılmamanızı da hâssaten istirhâm eyleriz. Hele hele muhâtablarınız mü’min kardeşlerimiz ise, bu hususta daha fazla hassâsiyet göstermeniz îzâhtan vârestedir.

Hepinizin bildiği gibi bir Yayınevimiz var. Buradan muhtelif neşriyât yapıyoruz. Henüz deneme safhasında olan web sitemizle cep telefonu mobil uygulamasına bütün eserlerimizi yükledik. Standart satışlarımız yanında, on line satışlarımızla da dünyanın dört bir yanına ulaşmış olacağız. İnşâellah!

Bu durum, berâberinde ister istemez başta kitâblarımızın şârih ve müellifi olmak üzere, Yayınevimiz, yayıncı arkadaşlarımız ve kitâblarımıza yönelik olarak yazılı, görsel ve sosyal medyada birtakım tenkîd, tahkìr, tezyîf, istihzâ, istisğâr, tebrîk ve takdîrleri berâberinde getirecektir. Bu durumda müsbet veya menfi, hiçbir şekil ve sûrette münâkaşa ve mukàbelede bulunmamayı, susmayı, sabırla hazmetmeyi sizlerden ehemmiyetle istirhâm ve ricâ ederiz.

Bu zamânda Kur’ân’ın bir ma’nevî tefsîri olan Risâle-i Nûr’un müellifi Bedîüzzamân Saìd Nursî (ra) Hazretleri, münâkaşa, müzâkere ve tartışmalarda tutulacak yol hakkında şunları beyân eder:

“Bu çeşit [îmânî] mesâili münâkaşa etmenin birinci şartı, insâfla, hakkı bulmak niyyetiyle, inâdsız bir sûrette, ehil olanların mâbeyninde, sû-i telâkkıye sebeb olmadan müzâkeresi câiz olabilir. O müzâkere hak için olduğuna delîl şudur ki:

“Eğer hak, muârızın elinde zâhir olsa, müteessir olmasın, belki memnûn olsun. Çünkü bilmediği şeyi öğrendi. Eğer kendi elinde zâhir olsa, fazla birşey öğrenmedi; belki gurûra düşmek ihtimali var.” (Mektûbât, 351)

 “Mesâil-i îmaniyyenin münâkaşa sûretinde bahsi câiz değildir.” (Mektûbât, 42)

 Bu arada yapılan veya yapılacak olan ilmî tenkidleri ise not alıp bize ulaştırın. Varsa bir eksik ve hatâmız, öncelikle web sitemizle mobil cep uygulamamızda gerekli tashîhi yaparız. Aynı düzeltmeleri de kitâblarımıza yeni baskılarında ekleriz.

SEMENDEL YAYINLARI

Bu yazi 2303 defa gösterilmiştir.

Yorum yapabilirsiniz :

İsim
Eposta ( Sitede görünmeyecek )
Yorum
Doğrulama Kodu
Gönder

Yorumlar :

Henüz yorum yapılmamış.

Muhammed Doğan'ın (Molla Muhammed el-Mûşî el-Kersî) beyanatları Nurmend.com sitesinden başka bir platformda yayınlanmamaktadır. © 2014-2025 | Her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Nurmend - Şerhmend
0.220 sn. deSen
↑ Yukarı