tel tel tel
Kur'an-ı Kerim'den
Toprağı verimli olan güzel bir memleketin bitkisi, Rabbinin izniyle yeşerip çıkar. Çorak, verimsiz olan bir yerin bitkisi ise çıkmaz, çıkan da bir şeye yaramaz. İşte şükredecek kimseler için biz, ayetleri böyle farklı üsluplarla tekrar tekrar açıklarız.
(A’raf, 7/58)
Hadîs-i Şeriflerden
İnfak et, sayıp durma. Sana da sayı ile verilir. Fazlalık malını ve paranı muhtaç kimselerden esirgeme, senin de rızkın engelenir.
(Buhari, Zekat 21, Müslim, Zekat 88)
Dualardan
Ya İlâhî! Ordularımızı, hâricî ve dâhilî her türlü düşmanlara her zamân ve her yerde mansûr ve muzaffer eyle. Devlet adamlarımızı ma’nevîyyâta, memleketin umranına ve milletin refâhına hâdim eyle.
(Hacı Hulusi Bey)
Vecîze
Evet âdi bir muntazam makine, intizam ve mizanlı heyetiyle şeksiz bir mahir ve dikkatli ustayı gösterdiği gibi; kâinatı dolduran hadsiz zîhayat makineler de, herbirisi binbir mu'cizat-ı ilmiyeyi gösteriyorlar.
Şuâlar

Aşırı yoğunluktan dolayı sorulara şu anda cevap veremiyoruz. Bu arada lütfen takipte olun.

    ← Sorulara Dön

    Şuûnât-ı İlâhiyye, Sıfât-ı İlâhiyye, Sıfât-ı Selbiyye ne demektir?
    17.12.2014 19:21 Ahmet Sonmez 7014 defa gösterilmiştir.

    ŞUÛNÂT-I İLÂHİYYE: Şuûnât-ı İlâhiyye, ba‘zı ulemâ ıstılâhınca sıfât-ı selbiyyeye ıtlâk olunur. Ba‘zı ulemâ nazarında ise, ta‘bîrinden áciz kaldığımız “ muhabbet, gadab, şefkat, sürûr-i mukaddese” gibi maánî-i kudsiyye hakkında kullanılır. Elláh’ın bu nev‘ı şuûnâtında dahi şerîki yoktur. Ba‘zan da umûmiyyeti ifâde eder. Ya‘nî, bu ma‘nâya göre, “şuûnât” ta‘bîrinde sıfât, esmâ ve ef‘ál-i İlâhiyye de dâhıldir.

    SIFÂT-I İLÂHİYYE: Kelâm ilmi ıstılâhında; Cenâb-ı Hakk’ın Zât’ının lâzıme-i zarûriyyesine “sıfât” denilir. Sıfât-ı İlâhiyye ise iki kısma ayrılır: 1- Sıfât-ı Selbiyye, 2- Sıfât-ı Sübûtiyye.

    SIFÂT-I SELBİYYE : Cenâb-ı Hakk’ın lâzıme-i zarûriyye-i Zâtiyyesi olan ve Zât-ı Akdes-i İlâhiyyeyi tavsíf ve takdîs eden, mahlûkátta benzerleri bulunmayan ve kendi zıdlarını selbeden sıfâtlara denir. İşte, kendi zıdlarını selbettiği için bu sıfâtlara “selbiyye” denilmiştir. Zât-ı Akdes-i İlâhî’nin künh-i mâhiyyeti bilinmediği için hakíkí ta‘rîfi mümkün değildir. Ancak o Zât-ı Akdes, nekáisten ve zıdlarından takdîs edilmekle tavsíf edilebilir.

    Sıfât-ı selbiyye altı tanedir:

    1-VÜCÛB-i VÜCÛD: Varlığı aklen zarûrî, yokluğu ise aklen muhâl olan vücûda “Vücûb-i Vücûd” denilir. Bu sıfâta, Sıfât-ı Selbiyye denildiği gibi, sıfât-ı ayniyye ve sıfât-ı nefsiyye de denilmektedir. Cenâb-ı Hak, Vâcibü’l-Vücûd’dur. Mâsivâsı mümkinü’l-vücûddur.

    2- KIDEM: Varlığının başlangıcı olmamasıdır. O Zât-ı Vâcibü’l- Vücûd “Kadîm”dir, Ezelî’dir. Mâsivâsı ise hâdistir.

    3- BEKÁ: Varlığının sonu olmamasıdır. O Zât-ı Vâcibü’l-Vücûd "Bâkí"dir, "Ebedî"dir. Mâsivâsı ise fânîdir.

    4- VAHDÂNİYYET: O Zât-ı Vâcibü’l-Vücûd birdir. Vâhid’dir, Ehad’dir. Zâtında, şuûnâtında, sıfâtında, esmâsında ve ef‘álinde şerîki, nazíri, misli, misâli ve mesîli yoktur. Mâsivâsı ise müteaddiddir.

    5- MUHÁLEFETÜN Lİ’L-HAVÂDÎS: Sonradan yaratılanlara benzememesidir. O Zât-ı Zü’l-Celâl, mahlûkátın cinsinden değildir. Mâsivâsı ise biribirine benzemektedir.

    6- KIYÂM Bİ-NEFSİHÎ: O Zât-ı Vâcibü’l-Vücûd, Zâtıyla káimdir. Varlığı için hîç bir şeye muhtâc değildir. Mâsivâsı ise her hâlinde ve her şe’ninde O’na muhtâctır.

    Sıfât-ı sübûtiyye ise yedi tanedir: Zât-ı Akdes-i İlâhî’de zarûreten bulunması gereken, vâhid-i kıyâsî olsun diye nümûneleri mahlûkátta da bulunan ve Zât-ı İlâhiyyeyi isbât eden sıfâtlara denir. Bu sıfâtlar; “hayât, ilim, sem‘, basar, irâde, kudret, kelâm” olmak üzere yedi tânedir.

    Ulûhiyyet-i İlâhiyye bu sıfatlarla bilinir. Bu sıfatlar:

    1- HAYÂT: Elláh’ın diri olmasıdır.

    2- İLİM: Elláh’ın her şeyi bilmesidir.

    3- SEM‘: Elláh’ın her sesi işitmesidir.

    4- BASAR: Elláh’ın her şeyi görmesidir.

    5- İRÂDE: Elláh’ın tahsís ve tercîh etme gücüne sáhib olmasıdır.

    6- KUDRET: Elláh’ın her şeye güç yetirmesidir.

    7- KELÂM: Elláh’ın konuşmasıdır. İmâm Ebû Mansur el-Mâtürîdî’ye göre, Sıfât-ı Sübûtiyye sekizdir. “Tekvîn” de Sıfât-ı Sübûtiyyede dâhıldir.

    Yorum yapabilirsiniz :

    İsim
    Eposta ( Sitede görünmeyecek )
    Yorum
    Doğrulama Kodu
    Gönder

    Yorumlar :

    Henüz yorum yapılmamış.
    Muhammed Doğan'ın (Molla Muhammed el-Mûşî el-Kersî) beyanatları Nurmend.com sitesinden başka bir platformda yayınlanmamaktadır. © 2014-2023 | Her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Nurmend - Şerhmend
    0.293 sn. deSen
    ↑ Yukarı