tel tel tel
Kur'an-ı Kerim'den
Ellahu Teala kıyamet gününde; (‘Dünyada kaç yıl kaldınız?’ diye sorar. Onlar derler ki: ‘Bir gün veya bir günden daha az kaldık. İşte sayanlara sor!’ Ellahu Teala buyurur ki: ‘Sadece az bir süre kaldınız. Keşke siz, bunu bilmiş olsaydınız!’)
(Mu’minun, 23/112-114)
Hadîs-i Şeriflerden
Bir kimse darda kalmış bir borçluya mühlet verirse veya borcunun bir kısmını ya da tamamını bağışlarsa, Ellah o kişiyi gölgesinden başka gölge bulunmayan kıyamet gününde Arşının gölgesinde gölgelendirir.
(Tirmizi, Büyu, 67)
Dualardan
Ya İlâhî! Bizleri ve bütün ehl-i imanı belalardan, borçlardan, musîbetlerden, hastalıklardan, şerlerden ve şerlilerin şerlerinden muhafaza buyur. Beldemizi ve sair bilad-i müslimîni her türlü afât-ı arziye ve semâviyeden koru.
(Hacı Hulusi Bey)
Vecîze
Yüzer milyon başların feda oldukları bir kudsî hakikata, başımız dahi feda olsun.
Lem'alar

Aşırı yoğunluktan dolayı sorulara şu anda cevap veremiyoruz. Bu arada lütfen takipte olun.

    ← Sorulara Dön

    Kur’ân’da geçen ahkâmın icrâ ve tatbîkına tarafdâr olmamanın hükmü nedir?
    18.12.2014 10:16 Ahmet Sonmez 7034 defa gösterilmiştir.

    Âyet-i kerîmede geçen “Siz Kur’ân’ı mı inkâr ve tekzîb edersiniz?” cümlesi, sâdece Kur’ân’ın Kelâmulláh olduğunu inkâr ve tekzîb etmek ma‘nâsında değildir. Kur’ân’ın Kelâmulláh olduğunu kabûl etmemek, inkâr ve tekzîb hükmünde olduğu gibi; Kur’ân’da geçen ahkâmın icrâ ve tatbîkına tarafdâr olmamak da inkâr ve tekzîb hükmündedir. O hâlde, sâdece “Kur’ân, Elláh’ın kelâmıdır” demek îmân için kâfî değildir. Zîrâ, kâfirler de “Elláh Mûsâ’ya Tevrât’ı, Ísâ‘ya İncîl’i, Muhammed’e Kur’ân’ı vermiş” diyorlar. Peki, bunlar, bu sözleriyle îmân etmiş sayılıyorlar mı? Hayır. Zîrâ, akíde kitâblarında beyân edildiği üzere; îmânın sahîh olabilmesi için, gelecek maddelerde geçen hükümleri tasdîk etmek şarttır:

    1) Kur’ân’ın Kelâmulláh olduğunu tasdîk etmek.
    2) Ahkâm-ı Kur’âniyyenin bütününe îmân etmek ve o ahkâmın ayn-ı rahmet ve adâlet olduğuna inanmak.
    3) Ahkâm-ı Kur’âniyyenin bütününün icrâ ve tatbîkına tarafdâr olup o ahkâmın tamâmını iltizâm etmek.
    4) O ahkâmı sedd ü bend etmemek.
    5) Ahkâm-ı Kur’âniyyenin belli bir zamânla mukayyed olmadığına, o ahkâmın bütün zamânlara hükmettiğine inanmak.
    6) O ahkâmın hepsinin hak ve güzel olduğunu kabûl etmektir. Hîç bir hükm-i İlâhîyi küçümsememek ve alay konusu yapmamaktır.

    Yorum yapabilirsiniz :

    İsim
    Eposta ( Sitede görünmeyecek )
    Yorum
    Doğrulama Kodu
    Gönder

    Yorumlar :

    Henüz yorum yapılmamış.
    Muhammed Doğan'ın (Molla Muhammed el-Mûşî el-Kersî) beyanatları Nurmend.com sitesinden başka bir platformda yayınlanmamaktadır. © 2014-2025 | Her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Nurmend - Şerhmend
    0.226 sn. deSen
    ↑ Yukarı