tel tel tel
Kur'an-ı Kerim'den
Kim Ellah’ın huzuruna bir iyilikle gelirse, o kimse için işlediği iyiliğe mukabil, on kat sevab ve mükafat vardır. Kim de bir kötülükle gelirse, o kimse işlediği o kötülüğe mukabil sadece misliyle cezalandırılır. Onlar asla zulme uğramazlar.
(En’am, 6/160)
Hadîs-i Şeriflerden
Herhangi bir müslümanın diktiği ağaçtan yenen, çalınan ve eksiltilen her şey, o ağacı diken için sadakadır.
(Müslim Müsakat 7)
Dualardan
Ya İlâhî! Ehl-i îmânın bütün hastalarına âcil şifâlar, dertlerine devâlar, yolcularına selâmetler, burçlularına borç elemînden kurtulmalar, ticâretle iştigàl edenlerine doğruluk ve emînlik tevfîk eyle.
(Hacı Hulusi Bey)
Vecîze
Hiçbir müfsid ben müfsidim demez. Daima suret-i haktan görünür. Yahut bâtılı hak görür.
Münâzarât

Aşırı yoğunluktan dolayı sorulara şu anda cevap veremiyoruz. Bu arada lütfen takipte olun.

    ← Sorulara Dön

    Kur’ân’da geçen ahkâmın icrâ ve tatbîkına tarafdâr olmamanın hükmü nedir?
    18.12.2014 10:16 Ahmet Sonmez 6746 defa gösterilmiştir.

    Âyet-i kerîmede geçen “Siz Kur’ân’ı mı inkâr ve tekzîb edersiniz?” cümlesi, sâdece Kur’ân’ın Kelâmulláh olduğunu inkâr ve tekzîb etmek ma‘nâsında değildir. Kur’ân’ın Kelâmulláh olduğunu kabûl etmemek, inkâr ve tekzîb hükmünde olduğu gibi; Kur’ân’da geçen ahkâmın icrâ ve tatbîkına tarafdâr olmamak da inkâr ve tekzîb hükmündedir. O hâlde, sâdece “Kur’ân, Elláh’ın kelâmıdır” demek îmân için kâfî değildir. Zîrâ, kâfirler de “Elláh Mûsâ’ya Tevrât’ı, Ísâ‘ya İncîl’i, Muhammed’e Kur’ân’ı vermiş” diyorlar. Peki, bunlar, bu sözleriyle îmân etmiş sayılıyorlar mı? Hayır. Zîrâ, akíde kitâblarında beyân edildiği üzere; îmânın sahîh olabilmesi için, gelecek maddelerde geçen hükümleri tasdîk etmek şarttır:

    1) Kur’ân’ın Kelâmulláh olduğunu tasdîk etmek.
    2) Ahkâm-ı Kur’âniyyenin bütününe îmân etmek ve o ahkâmın ayn-ı rahmet ve adâlet olduğuna inanmak.
    3) Ahkâm-ı Kur’âniyyenin bütününün icrâ ve tatbîkına tarafdâr olup o ahkâmın tamâmını iltizâm etmek.
    4) O ahkâmı sedd ü bend etmemek.
    5) Ahkâm-ı Kur’âniyyenin belli bir zamânla mukayyed olmadığına, o ahkâmın bütün zamânlara hükmettiğine inanmak.
    6) O ahkâmın hepsinin hak ve güzel olduğunu kabûl etmektir. Hîç bir hükm-i İlâhîyi küçümsememek ve alay konusu yapmamaktır.

    Yorum yapabilirsiniz :

    İsim
    Eposta ( Sitede görünmeyecek )
    Yorum
    Doğrulama Kodu
    Gönder

    Yorumlar :

    Henüz yorum yapılmamış.
    Muhammed Doğan'ın (Molla Muhammed el-Mûşî el-Kersî) beyanatları Nurmend.com sitesinden başka bir platformda yayınlanmamaktadır. © 2014-2023 | Her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Nurmend - Şerhmend
    0.217 sn. deSen
    ↑ Yukarı