tel tel tel
Kur'an-ı Kerim'den
(Kendilerine bir nezir) peygamber (gelirse, herhangi bir milletten daha çok sırat-ı müstakimde olacaklarına dair bütün güçleriyle Ellah'a yemin etmişlerdi. Vakta ki; onlara nezir) Hazret-i Muhammed (asm) (gelince, bu, onların haktan uzaklaşmalarından başka bir şeyi arttırmadı.
(Fatır, 35/42)
Hadîs-i Şeriflerden
Yöneticilerin en kötüsü, merhametsiz, zalim ve katı kalpli olanlardır.
(Müslim İmare 23)
Dualardan
Ya İlâhî! Ehl-i îmânın bütün hastalarına âcil şifâlar, dertlerine devâlar, yolcularına selâmetler, burçlularına borç elemînden kurtulmalar, ticâretle iştigàl edenlerine doğruluk ve emînlik tevfîk eyle.
(Hacı Hulusi Bey)
Vecîze
Mal sahibi zannettiğin esbab, mal sahibi değillerdir. Asıl mal sahibi, onların arkasında iş gören kudret-i ezeliyedir.
Mesnevî-i Nuriye

Delâlet-i mutâbıkıyye

delâlet-i mutâbıkıyye: Bir kelâmın, vaz olunduğu, ya’nî kasd edilen manânın tamânına delâletidir. Meselâ: “İnsân” lâfzı, insânın tâm mâhiyyeti olan, “hayvân-ı nâtık”, yanî  “şuûrlu konuşan canlı” ma’nâsına delâleti gibi.

Meselâ: “Zekât, Müslümanların fakírlerine verilir, hiç bir zengine verilmez” ibâresi; zekâtın, yalnız Müslüman fakírlere verileceğine “delâlet-i mutâbıkıyye” ile; zengin olan Ali, Veli gibi belli şahıslara verilemeyeceğine “delâlet-i tazammuniyye” ile; zekât husûsunda zenginler ile fakírler arasında fark bulunduğuna da “delâlet-i iltizâmiyye” ile delâlet eder.   

Muhammed Doğan'ın (Molla Muhammed el-Mûşî el-Kersî) beyanatları Nurmend.com sitesinden başka bir platformda yayınlanmamaktadır. © 2014-2025 | Her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Nurmend - Şerhmend
0.317 sn. deSen
↑ Yukarı