tel tel tel
Kur'an-ı Kerim'den
Rabbinizden mağfiret dileyin; sonra günahlardan tevbe edip O’na sığının! Gerçekten benim Rabbim, çok merhametlidir ve kusurunu derkedip dergahına iltica edenleri sevendir.
(Hud, 11/90)
Hadîs-i Şeriflerden
Sizden birinizin sırtında odun toplaması, dilenmesinden daha hayırlıdır. Dilenip istediği kimse ya verir veya vermez.
(Buhari, Zekat 50, Müslim, Zekat 106)
Dualardan
Yaşasın sıdk! Ölsün ye's! Muhabbet devam etsin! Şûrâ kuvvet bulsun! Bütün levm ve itab ve nefret, heva hevese tâbi olanlara olsun; selâm ve selâmet, hüdaya tâbi olanların üstüne olsun! Âmin.
(Tarihçe-i Hayat)
Vecîze
Netice-i hilkat-i âlemin en mühimmi, şükürdür. Çünki kâinata dikkat edilse görünüyor ki: Kâinatın teşkilâtı şükrü intac edecek bir surette herbir şey, bir derece şükre bakıyor ve ona müteveccih oluyor.
Mektûbat
  • Önsöz
  • İçindekiler
  • Soru-Cevap
  • بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

    Bakara Sûresi`nin 285. Âyet-i Kerîmesi`nin Tefsîri

    (Âmener-Rasûlü’nün ilk âyetinin tefsiri. Makbul ve geçerli imanın nasıl olacağı. Rasulullahı (asm) peygamber olarak tasdik etmeyenin hükmü ve akıbeti. Kurân ve Hz.Peygamberle (asm) gelen bütün hükümlere iman etmenin ehemmiyeti.)

    Kur’ân-ı Azîmüşşân, bütün zamânlara ve o zamânlarda yaşayan nev-i beşerin maddî ve ma’nevî bütün ihtiyâclarına kâfî ve vâfî derecede hakíkatbahş envârını neşretmiş ve ediyor.

    Her zamân olduğu gibi, bu âhir zamânın en dehşetli ve fitneli devrinde Kur’ân’ın o envârına daha ziyâde ihtiyâc vardır. Zîrâ, bütün peygamberlerin, şerrinden Ellah’a sığındıkları bu âhir zamân fitnesinde bizler, ancak doğrudan doğruya Kur’ân’a istinâd etmek ile îmân ve i’tikádımızı muhâfaza edebilir ve o îmân senedi ile ebedî Cehennem’den kurtulup sermedî bir Cennet’i, bâkí bir mülkü ve dâimî bir saltanatı kazanabiliriz.

    Evet, şu fesâd-ı ümmet zamânında diyâr-ı ecânibden gizli bir zındıka komitesi vâsıtasıyla Âlem-i İslâm’ın içine atılan binlerce bâtıl ve hurâfe i’tikádlar sebebiyle îmânı tehlikeye düşen ve küllî ve dehşetli tahrîbâta ve rahnelere ve yaralara ma’rûz kalan; ve “Bir kurtarıcı yok mu?” deyip kendi derdine devâ arayan mü’minlere, birden Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyân, semâvî yüksek hıtâbıyla, “Ey insânlar ve ey ehl-i dalâletin bâtıl efkârı sebebiyle îmânı za’fa uğrayan mü’minler! Umutsuz olmayın.

    Her derde bir devâ, her ye’se bir recâ ve her zulmete bir ziyâyı bende bulabilirsiniz. Zîrâ, hak ve hakíkat, huzûr ve saâdet, âsâyiş ve adâlet benim elimdedir, bütün zulümât benim neşrettiğim envâr sâyesinde dağılabilir ve bütün müşkiller ancak benimle halledilir. Dünyâ ve âhiret saâdetini te’mîn etmek husûsunda beyân ettiğim ahkâm cihetinde bana denk ve emsâl olacak dünyâda başka hiçbir kitâb yoktur. Çünkü, ben, ezel ve ebed sultânı olan bir Zât-ı Akdesin ‘Âlemlerin Rabbi’ unvânıyla bir fermânıyım” diye ma’nen hıtâb ediyor.

    İşte, dünyâ ve âhiret saâdetinin yegâne sebebi olan îmân ve i’tikádımızı muhâfaza etmek için Kur’ân’ın bu ma’nevî çağrısına Lebbeyk deyip icâbet etmekten başka bir yol bulunmadığını bilen bizler, Kur’ân’ın eczâhâne-i kübrâsına mürâcaat ettik ve onun bir şems-i tâbân gibi tulû’ eden envârı altına girmeye çalıştık. Tâ ki, o ehl-i dalâletin neşrettiği küfür ve küfrândan hâsıl olan yaralarımızı Kur’ân’dan alınan o devâlarla tedâvî edelim ve Âlem-i İslâm’ın semâsını bir zulmet gibi kaplayan küfür ve şirk bulutlarını Kur’ân güneşiyle izâle edelim. Bu meyanda Bakara Sûresi’nin 285. âyet-i kerîmesine mürâcaat ettik ve bu âyet-i kerîmenin hazînesinde, gelecek ma’nevî mücevherâtın var olduğunu müşâhede ettik:

    1) Makbûl ve geçerli îmânın nasıl olacağı;

    2) Îmânın bir küll olup aslâ tecezzî ve inkısâm kabûl etmediği; dolayısıyla îmânın bir cüz’ünü inkâr, hepsini inkâr hükmüne geçtiği;

    3) Îmân husûsunda peygamberlerin arasını tefrîk etmenin mümkün olmadığı; bütün peygamberlere, husûsan Âhir Zamân Peygamberi Hazret-i Muhammed (asm)’a îmânın şart ve zarûrî olduğu;

    4) Risâlet-i Muhammediyye (asm), umûmî olduğundan onun risâletini kabûl etmeyen Yahûdî ve Hıristiyanların gerçek ehl-i küfür oldukları ve ebedî olarak Cehennem’de kalacakları;

    5) Bütün mü’minlerin îmân ve teslîmiyyet husûsunda Hazret-i Peygamberden aslâ ayrılmayıp Kur’ân’ın bütün hükümlerine birden inandıkları;

    6) Ümmet-i Muhammediyye (asm)’ın, Kur’ân’daki temel vasıfları olan “İşittik ve itâat ettik” diyerek o Rasûl (asm)’a tam bir teslîmiyyetle bağlı oldukları ve onun vâsıtasıyla gelen bütün evâmir ve nevâhî-yi İlâhiyyeyi kabûl ettikleri ve kıyâmete kadar bu îmândan aslâ ayrılmadıkları;

    7) Ümmet-i Muhammediyye (asm)’a mukábil ehl-i kitâb olan Yahûdî ve Hıristiyanların, peygamberlerinin Ellah tarafından getirmiş olduğu hükümlere karşı “İşittik ve isyân ettik” diyerek peygamberlerine muhâlefet ettikleri ve böylece îmândan ayrıldıkları;

    8) Ümmet-i Muhammed (asm)’ın Ellah’a karşı devâmlı kendilerini kusûrlu gördükleri ve amelleriyle kibir ve ucbe girmedikleri;

    9) Her şeyin Ellah’dan gelip Ellah’a rücû’ edeceği vb. gibi ma’nâları ihtivâ eden Bakara Sûresinin 285. âyet-i kerîmesinin tefsîrini siz mü’min kardeşlerimizle paylaşmak niyetiyle Ellah’ın izniyle bu “Rumûzü’l-Kur’ân-2” adlı eserimizi kaleme aldık.

    Okuyucularımızdan “me’hazdaki kudsiyyet”e bakarak dikkatlice bu eserimizi mütâlea etmelerini hasseten ricâ ederiz.

    Sa’y u gayret ve niyet-i hâlisa bizden, tevfîk ve hidâyet Cenâb-ı Erhamürrâhimîn’dendir.

    • BİRİNCİ BÖLÜM: Âyet-i kerîmenin kısa meâli 13
    • Hakîkî ma'nâda Ellâh'a îmân nasıl olur? 14
    • İKİNCİ BÖLÜM: Kelimelerin lügavî ve ıstılâhî ma'nâları 17
    • "İmân"ın lügat ve şerîata göre ma'nâsı nedir? 17
    • "Rab" kelimesinin lügat ve ıstılâhî ma'nâsı nedir? 19
    • ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: Kelimelerin tahlîli 23
    • Nübüvvete kendi cüz'î irâdesiyle ilk önce kim îmân etti? 23
    • Kur'ân için ( اُنْزِلَ indirildi) sîgasının kullanılması neye delâlet ve işâret eder? 25
    • Resûl-i Ekrem aleyhi's-salâtü ve's-selâm niçin "Seyyidü'l-Mürselîn"dir? 30
    • Kur'ân'da mücma' aleyh olan bir harfi inkâr eden neden kâfir olur? 34
    • 73 fırkaya ayrılan Ümmet-i Muhammed'den fırka-i nâciyye kimdir? 34
    • Cebrâîl (as)'a düşmân olan bir milletin Müslümânlara dost olması mümkün mü? 36
    • "Muhammedü'r-Resûlullâh" neden bütün ümmetlerde bir esâstır? 37
    • Acabâ mü'minler, Ellâh'dan gelen her şeye itâat etmişler midir? 43
    • DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: Âyet-i kerîmenin sebeb-i nüzûlü nedir? 47
    • BEŞİNCİ BÖLÜM: Âyetin mâkabli, Bakara Sûresi ve Kur'ân'la olan cihet-i irtibâtı 49
    • Bakara Sûresi'nin 284. Âyeti, sahâbe-i kirâma niçin zor geldi? 49
    • Bakara Sûresi'nin başı ile sonu arasındaki irtibât nedir? 52
    • Kur'ân'ın uzun sûrelerinde görülen ortak özellik nedir? 53
    • ALTINCI BÖLÜM: Âyetin icmâlî tefsîri 57
    • İman bir küllîdir, tecezzî kabûl etmez. 58
    • YEDİNCİ BÖLÜM: Tefsîr ve beyân 61
    • Resûl-i Ekrem (asm) neden dünyânın sebeb-i vücûdu ve ahretin de vesîle-i vusûlüdür? 64
    • Risâlet makâmına neden diğer peygamberler vekâleten, Resûl-i Ekrem asâleten oturdu? 65
    • "Hakîkat-ı Kur'âniyye" ve "Hakîkat-ı Muhammediyye" 67
    • Zât-ı Akdes-i İlâhî neden düşünülmeye gelmez? 69
    • Şuûnât-ı İlâhiyye, Sıfât-ı İlâhiyye, Sıfât-ı Selbiyye 70
    • İhlâs Sûresi Zât-ı İlâhî'yi nasıl tavsîf eder? 71
    • Altı sıfât-ı selbiyyenin kısaca ma'nâsı nedir? 71
    • Yedi sıfât-ı sübûtiyyenin kısaca ma'nâsı nedir? 72
    • Neden hamd ü senâ sâdece ve sâdece Ellâh'a mahsustur? 74
    • Bin bir ism-i İlâhînin kaynağı nedir? 74
    • Bir hükm-i İlâhîyi beğenmeyen veya nâkıs gören neden "müşrik" sayılır? 76
    • Ellâh'a hakkıyla îmân etmek nasıl olur? 78
    • Yahûdî ve Hıristiyanlar hangi söz ve davranışlarıyla müşrik ve kâfir olmuşlardır? 78
    • Yahûdîler Ellâh'ı bırakıp hâhâmlarını, Hıristiyanlar da râhiblerini nasıl Rabler edindiler? 82
    • Asrımızda şirke düştüğü halde farkına varamayan ne kadar çok Müslümân var! 82
    • Ellâh'ın kudretine ortak koşan Yahûdîlerle hangi noktada diyalog kuruluyor? 83
    • Muharref Tevrât ve İncîl'den "ehl-i kitâbın müşrik oldukları"na dâir deliller 85
    • "Bir Ellâh var" deyip, bütün mülkünü esbaba taksîm eden, mü'min kalabilir mi? 88
    • Meleklere iman rüknü, hakiki manada nasıl tahakkuk eder? 89
    • Bir kimse "Bu husûsta Cebrâîl ve Mikâîl şâhid olsalar da yine inanmam" derse ne olur? 90
    • Meleklerin belli başlı kısımları nelerdir? 92
    • Kitablara iman rüknü, hakiki manada nasıl tahakkuk eder? 93
    • Kütub ve suhuf-i mukaddeseler kimlere nâzil oldu? 96
    • Hıristiyan ve Yahûdîler niçin ehl-i necât ve ehl-i Cennet olamazlar? 97
    • "İmân edilecek şeyler husûsunda" Hıristiyan ve Yahûdîlerin bir imtiyâzı var mı? 99
    • Peygamberlere iman rüknü, hakiki manada nasıl tahakkuk eder? 100
    • "Resûl" ile "nebî" arasındaki fark nedir? 100
    • İmân husûsunda resûller arasında ayırım yapmanın hükmü nedir? 101
    • Peygamberlere (as) iftirâlar atan Ehl-i Kitâb, Cennet'in kokusunu alabilir mi? 103
    • Ehl-i Kitâbın kâfir olduğunda şübheye düşmenin şer'î hükmü nedir? 107
    • "Yahûdî ve Hıristiyanlar ehl-i Cennet'tir" diyen bir kimsenin hâli nice olur? 107
    • Kâmil inşanlar, niçin Ellâh'a karşı kendilerini hep kusûrlu görmüşler ve Ellâh'dan mağfiret talebinde bulunmuşlardır? 112
    • Dünyâda bütün esbâb, âhirette bütün mevcûdât O'na nasıl rücu' eder? 113
    • "Kuvve-i nazariyye" ve "kuvve-i ameliyye" ne demektir? 115
    • SEKİZİNCİ BÖLÜM: Âyet-i kerîmeden çıkarılan hükümler nelerdir? 117
    • DOKUZUNCU BÖLÜM: Âyet-i kerîmenin i'râbı asıldır? 119
    • ONUNCU BÖLÜM: Âyet-i kerîmedeki belâğat nev'leri nelerdir? 125
    • Fıtratı bozuk gürûh-i zâlime ile "diyalog ve hôşgörü" adı altında dîn nâmına teşrîk-i mesâî yapılabilir mi? 129
    • ON BİRİNCİ BÖLÜM: Âyet-i kerîmedeki istikbâlden haber veren i'câz vecihleri 137
    • Gizli zındıka komitesinin aldattığı mü'minler kusûrlarını nasıl affettirecekler? 138
    • ON İKİNCİ BÖLÜM: Âyet-i kerîmenin fazîleti ile ilgili hadîs-i şerîfler 143
    • "Âmentü", makbûl bir îmânın altı erkânını nasıl beyân eder? 144
    • Hz. Âdem (as)'dan kıyâmete kadar "Lâ İlâhe İllellâh Muhammedü'r-Resûlullâh" demeyen bir kimse niçin mü'min ve müslim olamaz? 149
    • İmânın sahîh olabilmesi için gerekli olan şartlar nelerdir?153
  • Soru sorabilmek için üyelik girişi yapınız.

Muhammed Doğan'ın (Molla Muhammed el-Mûşî el-Kersî) beyanatları Nurmend.com sitesinden başka bir platformda yayınlanmamaktadır. © 2014-2023 | Her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Nurmend - Şerhmend
0.189 sn. deSen
↑ Yukarı