tel tel tel
Kur'an-ı Kerim'den
Rabbinizden mağfiret dileyin; sonra günahlardan tevbe edip O’na sığının! Gerçekten benim Rabbim, çok merhametlidir ve kusurunu derkedip dergahına iltica edenleri sevendir.
(Hud, 11/90)
Hadîs-i Şeriflerden
Sizden birinizin sırtında odun toplaması, dilenmesinden daha hayırlıdır. Dilenip istediği kimse ya verir veya vermez.
(Buhari, Zekat 50, Müslim, Zekat 106)
Dualardan
Yaşasın sıdk! Ölsün ye's! Muhabbet devam etsin! Şûrâ kuvvet bulsun! Bütün levm ve itab ve nefret, heva hevese tâbi olanlara olsun; selâm ve selâmet, hüdaya tâbi olanların üstüne olsun! Âmin.
(Tarihçe-i Hayat)
Vecîze
Netice-i hilkat-i âlemin en mühimmi, şükürdür. Çünki kâinata dikkat edilse görünüyor ki: Kâinatın teşkilâtı şükrü intac edecek bir surette herbir şey, bir derece şükre bakıyor ve ona müteveccih oluyor.
Mektûbat

Aşırı yoğunluktan dolayı sorulara şu anda cevap veremiyoruz. Bu arada lütfen takipte olun.

    ← Sorulara Dön

    selamun aleyküm sorum şu ahiret hayatında hususan cennette hastalık ve günah işlemek olmadıgından ELLAH'IN şafii afüv tevvab... gibi isimlerinin tecellisi ne şekilde olur.( zira esma-i ilahi her zaman tecellidedir)
    11.01.2015 11:08 mirad kasım 10688 defa gösterilmiştir.

    Acaba hiç mümkün müdür ki; böyle kemal-i şefkat ve merhametiyle hadsiz hastalara şifa veren bir Zat, bu kadar nazik ve nazenin beslediği zihayatı, bahusus eşref-i mahlûkat olarak yarattığı insanı idam edip ademe atsın. Bu, şe’n-i merhametine hiç yakışır mı? Asla! Demek Şafi isminin manevi güzelliği kat’i olarak haşri iktiza eder, haşirsiz olmaz.

    Her bir isimde tezahür eden cemâl-i manevi, perde-i gayb arkasında bir Cemil-i Mutlak’ı gösterdiği gibi; mazharların fena ve zevalleri ise ebedi bir âlemi iktiza eder. Elbette O Şafi-i Mutlak ve O Rahim-i Mutlak ebedi bir âlemde ebedi bir şifayı verecektir. Zira Cennette hastalık yoktur. Orada ebedi ve daimi şifa vardır.

    İşte böyle bir âlemin, yani dar-ı ahiretin vücudunu ve orada Cenab-ı Hakkın bin bir isminin azamlık mertebesiyle tecelli ettiğini peygamberan-ı izam ve evliya-ı kiram keşfetmişler. Bilhassa Resul-i Ekrem (a.s.m), bu dünyada iken mübarek gözüyle o dar-ı ahireti görmüş, sair peygamberler ve evliyalar da kalb gözüyle o âlemi keşfetmişler ve manen Cennete girip gezmişlerdir. Bu âlemde seyrettikleri cemâl-i ba kemâl-i İlâhiyi Cennette dahi keşfetmişlerdir. Bizim gibi avam-ı mü’minin ise, onların gördüklerine amenna ve saddakna deyip iman ediyoruz.

    Devamı ve daha tafsilatlı bilgi için Tahşiye Yayınları "Onuncu Söz Haşir Risalesi Şerhi"ne müracaat edilsin.

    Yorum yapabilirsiniz :

    İsim
    Eposta ( Sitede görünmeyecek )
    Yorum
    Doğrulama Kodu
    Gönder

    Yorumlar :

    Henüz yorum yapılmamış.
    Muhammed Doğan'ın (Molla Muhammed el-Mûşî el-Kersî) beyanatları Nurmend.com sitesinden başka bir platformda yayınlanmamaktadır. © 2014-2023 | Her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Nurmend - Şerhmend
    0.136 sn. deSen
    ↑ Yukarı